Çoğu durumda, bir Vasiyetname hazırlamak, işlerinizin nihayet düzene girmesi anlamına gelir. Özel Müşteri departmanında avukat olan Zyginta Urbonaite, yakın zamanda alınan iki mahkeme kararının, Vasiyetnamenizin yıllar önce yapılan güven düzenlemelerini etkileyebileceğine dair nasıl önemli hatırlatmalar sunduğunu açıklıyor.
Equiom v Velarde davası, Patricia Moores'un vasiyeti ve Littlewoods imparatorluğunun kurucusu olan babası tarafından 1949 yılında oluşturulan vakıfla ilgiliydi.
Bayan Moores'a vakıf varlıkları üzerinde bir atama yetkisi verilmişti. Bu yetki, geri alınabilir ya da geri alınamaz bir senet ya da vasiyetname veya vasiyetname hükmünde kararname ile kullanılabilmekteydi. Bayan Moores bu yetkiyi 1981 yılında geri alınabilir bir senetle kullanmış ve ölümünden itibaren geçerli olmak üzere fonu üç çocuğu Christian, Rebecca ve Matthew yararına üç ayrı fona bölmüştür. 1997 yılında, 1981 yılında yapılan atamayı iptal eden ve bunun yerine ölümünden itibaren geçerli olmak üzere vakıf fonunu sadece Christian ve Rebecca arasında paylaştıran başka bir atama senedi yapmıştır.
Bayan Moores 2007 yılında vasiyetini, mirasını üç çocuğu arasında eşit olarak bırakan iki atama senedini hazırlayan aynı hukuk bürosuna vermiştir. Ölümünden sonra Matthew, vasiyetnamenin 1997 tarihli atama senedini de iptal ettiğini ve böylece kendisinin de vakıf fonundan üçte bir pay alacağını iddia etmiştir.
Vasiyetnamenin aşağıdaki maddesine dayanmıştır:
"Gayrimenkullerimin tamamını ve ölümüm tarihinde sahip olduğum veya hak sahibi olduğum veya üzerinde herhangi bir ölüme bağlı tasarruf yetkisine sahip olduğum, nerede ve ne türden olursa olsun kişisel mülkümün kalanını ve geri kalanını VASİYET EDİYORUM VE VASİYET EDİYORUM..."
Mahkeme bu maddenin 1997'deki atamayı iptal ettiğine ve fonun Bayan Moores'un üç çocuğu lehine eşit olarak yeni bir atama yaptığına karar vermiştir. Zira yargıç, Bayan Moore'un Vasiyetnamesini hazırlarken anlaşma kapsamındaki atama yetkisini bildiğini ve Bayan Moores'un üzerinde herhangi bir ölüme bağlı tasarruf yetkisine sahip olduğu herhangi bir mülkü içerecek şekilde alışılmadık bir atfın, Bayan Moores'un bir atama yetkisi kullanma niyetini kanıtladığını düşünmüştür.
Mattingley v Bugeja davasında mahkeme, Kim Mattingley'in kız kardeşi Karen Bugeja ile, annesinin yaşamı boyunca mülkünde yaşamaya devam etme hakkına tabi olarak, 26.625%'nin Kim'in ölümünden sonra kızı Anabel için Karen tarafından emanet olarak tutulacağı konusunda anlaşıp anlaşmadığını değerlendirmiştir.
Anabel'in babası, Kim'in bu konuyu kendisiyle görüştüğüne dair ifade vermiş ve Anabel de Karen'ın, Kim ile kendisinin de hazır bulunduğu bir konuşma sırasında bu payı kendisi için tutacağına dair söz verdiğini iddia etmiştir.
Ancak, Kim'in vasiyetnamesi mülk üzerindeki tüm hissesini Karen'a bırakmış ve Anabel için mülkten herhangi bir karşılık ayrılması gerektiğinden bahsetmemiştir. Mahkeme, 2016 tarihli vasiyetnamenin Merhum'un son arzularını ifade ettiğine ve Kim'in mülk üzerinde gizli bir tröst oluşturduğuna dair herhangi bir emare bulunmadığına karar vermiştir. Mahkeme, Merhumun vasiyetinde Anabel için mülkten karşılık ayırmak için çok sayıda fırsatı olduğunu vurgulamıştır. Kim ve avukatları arasındaki yazışmaların, Kim'in Karen'ın Anabel için mülkten bir miktar karşılık ayırmasını istediğini gösterdiği kabul edilse de, bunun muğlak bir şekilde ifade edilmiş olması vasiyetnamenin şartlarını geçersiz kılmak için yeterli değildir.
Bu son mahkeme kararları, Vasiyetnamenizde son arzularınızı ifade ederken tüm varlıklarınıza ne olacağını düşündüğünüzden emin olmanızın önemini vurgulamaktadır. Vasiyetnamenizin, daha önce yaptığınız herhangi bir düzenlemeyle ilgili olarak yaratabileceği etki konusunda endişeleriniz varsa, lütfen aşağıdaki adresten Özel Müşteri departmanının bir üyesiyle iletişime geçin privateclient@rfblegal.co.uk
Yayınlanma tarihi: 18 Şubat 2022